- 0 332 350 37 67
- bilgi@ezgiulu.com.tr
Alerjik Deri Döküntüleri

Alerjik Deri Döküntüleri
Cilt üzerindeki döküntüler bazen tek başına sorun oluştururken bazen de farklı bir hastalığın ilk belirtisi olabiliyor. Özellikle çocuklardaki leke ya da döküntüler ailelerin de paniğe kapılmasına neden olabiliyor. Bazıları son derece masum olmakla birlikte bazılarında biraz daha hızlı hareket etmek gerekebiliyor.
Genetik faktörler dışında çevresel faktörler de alerji oluşumunda rol oynayabilmektedir. Herhangi bir alerjen ile sık karşılaşma durumunda daha fazla tepki, yani daha fazla alerjik hastalık gözlenmektedir. Yaşanılan çevrede alerjenlerin yoğun olarak bulunması alerjik reaksiyonların daha sık ve şiddetli gözlenmesine neden olabilmektedir. Şehir merkezlerinde alerjenlerle karşılaşma oranı, kırsal kesimlere göre daha yüksektir. Yaşam şekli ve çevresel farklılıklara göre de alerjik hastalık gelişme oranları değişmektedir.
Ev tozu akarları, polenler, kedi-köpek gibi hayvanların tüyleri, böcek sokmaları, küfler, bazı gıdalar (örnek: yer fıstığı, inek sütü, soya, deniz ürünleri, yumurta) ve ilaçlar Türkiye'de en sık rastlanan alerjenlerdir.
Alerjik belirtilerin yönetiminde öncelikle saptanabiliyorsa tetikleyici olan alerjenden uzak kalma; ikinci basamakta da çeşitli sistemik ve topikal ilaçlar ve immunoterapi yer almaktadır. İmmunoterapi yani aşı tedavisi bağışıklık sistemin alerjenlere yanıtını değiştirmeyi hedefleyen uzun süreli bir tedavidir. Hastanın duyarlı olduğu alerjenler giderek artan dozda verilerek duyarsızlaştırma (desentisizasyon) sağlanması amaçlanır. İmmunoterapi tek bir antijene karşı yapılabilen ve oldukça uzun süren bir yöntemdir. Pek çok alerjik hastalıkta birden çok alerjen rol oynadığı için immünoterapi günümüzde pek fazla kullanılabilen bir yöntem değildir. Ancak arı venomu (zehri) alerjisi gibi durumlarda uygulanabilmektedir.